Kıbrıslıların Sesi’nin açıklaması şöyle:
İki toplumlu “KIBRISLILARIN SESİ” formu Kıbrıs’taki güncel konuları tartışmış ve aşağıdaki tespitleri yapmıştır:
1. Kıbrıs sorunu ile ilgili yeni gelişmeler dönemi; hidrokarbon dinamiğini, ekonomik krizi, süper güçlerin bölgedeki çıkarlarını yeniden gündeme getirmelerini ve Arap ülke halklarının uyanışını içerecektir.
2. Deniz Hukuku Sözleşmesini onaylamayan, ve Kıbrıs Cumhuriyetinin Munhasır Ekonomik Bölge (MEB) üzerinde, Kıbrıslı Türkleri sürece dahil etmeden hak iddia etmesini gerekçe gösteren Türkiye’nin itirazı gerçekte; Doğu Akdenizdeki gaz pastasından pay alma ve olası Avrupa gaz boru hatları üzerinden sağlamayı hedeflediği yararları artırma yönündedir. Bunu başarmak için de Türkiye; sadece Türkiye’nin tanıdığı “KKTC” üzerinden veya Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasındaki haklarını göstererek veya olası bir federal Kıbrıs çözümümde Kıbrıslı Türkleri kullanarak gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.
3. Türk diplomatlarının ve Uluslararası topluluğun Kıbrıslı Rumların çözüm istemedikleri yönünde hakim bir kanısı vardır. Bu kanı görüşmelere olumlu katkı yapabilecek politik girişimleri çıkmaza sokmaktadır. Diğer yandan, Garanti Anlaşmasında olduğu gibi Türk Ordusunun tek taraflı müdahale hakkını ve Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyeliğiden kaynaklanan Kıbrıs ile ilgili haklarının aynen Türkiye’ye ve Türk vatandaşlarına da tanınması şeklindeki Türkiye’nin talebi, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasını engellemektedir.
4. Görüşmeler sürecine yeni bir boyut veya parallel bir süreç ilave edilmelidir; yerel otoritelerin, kurumların, örgütlerin, işinsanları ve uzmanların işbirliğini hedefleyen, birleşmeye yönelik tasarlanmış önlemler oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Bu nedenle, iki liderin görüşme sürecini etkisiz hale sokan “her şey üzerinde uzlaşılmadan hiç bir şey üzerinde uzlaşılmamıştır” şeklindeki sıkıntı yaratan prensipten vaz geçilmelidir.
5. Toplumlar görüşme sürecinin gelişimi hakkında bilgilendirilmeli ve gerekli hallerde çözüm ile ilgili kullanılan kavramlar açıklamalı ve duyurulmalıdır, örneğin; çapraz oy, çözümün fırsat maliyeti, oluşturucu devletlerin fonksiyonları, ve ayrıca çözümsüzlüğün neden olacağı gerçek politik, ekonomik ve sosyal maliyetler izah edilmeli ve duyurulmalıdır.
6. Kamuoyu yoklamaları Kıbrıslıların liderlerinden daha fazla çözüme hazır olduğunu göstermektedir. Kalıcı bir çözüm tüm siyasi partilerin işbirliği ile geliştirilip uygulanabilir.
7. Kültürel aktiviteler ve özellikle iki toplum arasında barışı ve işbirliğini teşvik edici filimler yeni bir atmosfer oluşturabilir. Bu yaklaşım iki lider tarafından değerlendirilmeli, basın aracılığı ile teşvik edilmeli, siyasi eşitlik ve insan haklarına saygılı federal bir çözümün temelini oluşturmak üzere tabandan başlayan bir ivme sağlanmalıdır.