arşivAli SarıtepeMUTLU VE HUZURLU OLABİLMEK - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

MUTLU VE HUZURLU OLABİLMEK – Ali Sarıtepe

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Köhnemiş olan eski yönetme tarzlarının yerine; iç imkanların yanına dış imkanları da alarak kendini kaim eden AKP, yeni sürecin sorun çözücüsü olmaktan ziyade eski yönetmeye yeni dil ve yeni davranış biçimleri getirerek devam etmeye çalıştığı görülmektedir..

Daha düne kadar yana yakıla şikayet ettiği kurumlar; eline geçtiği andan itibaren AKP bu imkanları kendisi için sonuna kadar kullanmakta beis görmedi, halen de görmemektedir. Hukukta biçimsel formasyonlar dahi bir kenara atılmakta, tutuklamalar siyasi iktidarın hedeflerine göre yapılarak; Türkiye toplumu arzu ettikleri şekle sokulmaya çalışılmaktadır. Hukuk, siyasi iktidarın kullanım aracı haline getirilerek toplum susta tutulmaktadır. Muhalif odaklar ya da odak olabilecek kurumlar, şiddet ya da hukukun şiddeti kullanılarak ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.

İrtica

Komünizm

Bölücülük, eksenli kuruluş korkularından olan irtica (kendilerine yüklenilen ad)cı güçler olarak devlete egemen olduktan sonra; kendileriyle birlikte korku odakları olarak gösterilen “bölücülük” ve “komünizm”i  Türkiye’nin tehlikeleri olmadıkları, kuruluş anlayışının yaratmış olduğu korkular olduğunu göstermesi gerekirken, tam da bunun aksine durup kendisinden sonra kalan korkular üzerinden siyaset yaparak Türkiye’yi yürütmeye çalışmaktadır.

AKP siyasetini üç olayla ortaya sermiş  durumdadır.

KCK-HOPA ve DEVRİMCİ KARARGAH DOSYASI.

Bu dosyalar şunu göstermektedir. Kendi siyaset duruşuna ters olan ne kadar anlayış ve kişilik varsa bunlar tasfiye edilecektir. Zaten yapılanlar da bundan başka bir şey değildir.

Hukuk; muhalefete karşı, muhalefet olanlara karşı adil olmanın bir aracı olarak ele alınması gerekirken, kanun seviyesine indirilerek güç kullanma aracı haline getirilmiş durumdadır.

Yapılan uygulamalardan ve tutuklamalardan her ne kadar zaman zaman kendileri de şikayet ediyor gözüküyorlar ise de bir türlü bunun gereklerini getirecek adımlar atmıyorlar.

12 Haziran Referandumu ile elinden “mağdur” argümanları düşen AKP siyaseti, egemen olmanın ‘nimet’lerini istismar ettiğinden kendini saklayamamaktadır.

AKP; Türkiye siyasetinin önünü açan bir aygıt konumunda olma yeterliliğinde bir yapı olmadığını gösteriyor durumundadır. O, sadece mızrak gibi çuvaldan yırtarak çıkan sorunların sadece ismini telafuz ederek sorunlara hakikatlik kazandırmıştır.

Hakikat ise tüm ağırlığı ile orta yerde durmaktadır.

Hakikatin katalizörü olan Kürt sorunu, gelmiş olduğu hal ile yaratılacak olan çözümler ya da çözümsüzlükler ile Türkiye’nin geleceğini anlatacak olan bir hikaye konumundadır.

Doğrusu: Türkiye’nin sorunu barış ve demokrasi ölçekleri içerisinde çözerek geleceğe iyi bir anlatı bırakmasıdır.

Kürt sorunu Türkiye’nin “aşil topuğu” olmaya devam ediyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin