Yıllar önce sessiz ve derinden başladılar,
Giderek açık açık oynamaya başladılar,
Kıbrıslıya güvenmiyorlardı,
Onlara göre Kıbrıslı yeterince Türk ve yeterince müslüman değildi,
Defalarca açıklamışlardı:Kıbrısın konumu onlar için stratejik önem taşımaktaydı,
Dolayısı ile burada kendilerinin kontrolunda, onların emirlerinden dışarı çıkmayan bir yapı olmalıydı,
Bu da ancak kendilerine güvenilen, emir kabul eden bir kitleden oluşmalıydı,
Ve işte o kendilerine güvenilir kitleyi oluşturma operasyonu yıllar önce başladı, nerede ise de tamamlanmak üzere,
Bu operasyonun yapılabilmesi için kendilerine yardımcı olacak olanlar olmalıydı,
Onları da bulmakta zorlanmadılar,
Kıbrıslıları zaten teşkilat zamanında buraya gönderdikleri özel harp dairesi mensupları ile korkuttular,
Ondan sonra Rumun bıraktığı malların yağmalanmasında ortak ettiler,
Yani kısaca onlara herzaman için hizmette kusur etmeyecek işbirlikçiler buldular,
Bu işbirlikçiler için koltukların çok önemli olduğunu keşfettiler ki, bu koltuklara meraklı olanları herzaman bulup çıkardılar ve oraya oturttular,
Makam ve para düşkünü olan bu gruplar emre itaat etmekte kusur eylemediler,
Onlar eylemeseler de, görevi biteni silkeleyip bir kenara attılar yeni işbirlikçiler buldular,
Ve Kıbrısın kuzeyindeki bu topraklarda kendilerine kul bir idare ile adım adım Anadolu projesini tamamlamak üzereler,
Adım adım Anadolu ne demek,
Yani herşeyi ile buranın, tipik bir Anadolu kasabasından farkı kalmamalı,
Taşı ile, toprağı ile, insanı ile herşeyi ama herşeyi ile tam bir orta Anadolu kasabası.
Bunu gerçekleştirmek için önce buranın yerel nüfusunu değiştirdiler,
Yıllarca sessiz ve derinden ama son yıllarda açık açık nüfus taşıdılar,
Buraya taşınan nüfusun kendilerinin nerden geldiklerini unutmamaları için de onları örgütlü kıldılar,
Mesela Adanalılar, Antepliler, Maraşlılar, Karadenizliler v.b. diğer yöre dernekleri adı altında örgütlü kalmaları programlandı,
Bu şekilde bir örgütlenme ile herzaman daha rahat kontrol altında olmaları da hesaplandı,
Gerektiğinde paramiliter güç olarak da bu tip örgütlerin korunması işlerine yarayacak hiç kuşkusuz,
Adım adım Kıbrıslının defterini nüfus olarak hallettiler,
Yurttaş olarak da bir sorunları olacağını sanmıyorum, çünkü istedikleri zaman istedikleri kadarını yurttaş yaptıracak işbirlikçi idareleri vardır,
Kıbrısın neresine giderseniz gidin, Kıbrıslının azınlıkta olduğunu görürsünüz,
Otellerde, alışveriş merkezlerinde, yollarda, bellerde, okullarda, hastanelerde,
Her yerde ama her yerde,
En son nerde Kıbrıslının azınlıkta olduğunu gördüm diye sorarsanız, bir kaç hafta önce Ercan Hava alanından çıkış yaparken gördüm.
Aslında havaalanı çıkış bölümlerinde yıllarca bir karışıklık sürdü gitti,
Ülkeye giriş yapacak olan herkes her hangi bir bölümden çıkabilirdi,
Kıbrıslısı, TC’lisi, askeri, üçüncü ülke vatandaşları vs,
Hepsi üst üste alaguduru,
Bu durumun düzeltilmesi, en azından insanların daha rahat ve daha süratli geçişi için gerekli olduğunu hep düşündüm, yazdım, konuştum.
Ama olmadı nedense yıllarca.
Demek ki zamanı şimdiymiş!
İyi ki yaptılar bu yeni uygulamayı ve bir yerde daha azınlığa düştüğümüzü gördük,
Biz görüyorduk ama bunu göremeyenler gördü,
Şimdi ercan’ dan çıkışlarda TC’liler, Kıbrıslılar, askerler, ve üçüncü ülke vatandaşları ayrı ayrı bölümlerden çıkış yapıyorlar,
Çıkış kulübelerinden 3 tanesi TC’liler için, bir tanesi askerler, bir tanesi üçüncü ülke vatandaşları bir tanesi de Kıbrıslılar için ayrıldı.
Yani 5 te 1.
Bu beşte bir içerisinde yolunu kaybeden Kıbrıslılar dışında olanları da gördüm, var düşünün siz halimizi !
Durum adım adım Anadolu sürecini tamamlamak üzereyse bizim de buna karşı birşeyler yapmamız gerekir,
Toplumsal bir yok oluş süreci içerisine girilmişse buna karşı toplumsal varoluş sürecinin örgütlenmesi kaçınılmaz bir görev olarak önümüzde durmaktadır.