YKP-fem, Homofobiye Karşı İnisiyatif Derneği, Feminist Atölye, Post Araştırma Enstitüsü, Yeni Kıbrıs Partisi, Aktivist Düşünce Topluluğu, Kıbrıslı Gençlik Platformu, Shortbus Movement 17 Ekim, Pazartesi günü mahkeme önünde açıklama yaparak bir kez daha “doğaya aykırı ilişki yoktur, doğaya aykırı yasalar vardır!” dediler.
Açıklamada yaş tartışması da ele alındı ve “yürürlükte olan ceza yazasının bireylerin vücut bütünlüğünü veya çocukların haklarını değil, toplumun ‘ahlakını’ korumayı hedeflediğini gözler önüne sermektedir” denildi. Açıklamada ayrıca “yasal olarak rıza yaş konusunda uygun bir yasal düzenleme mevcut olmasa da, ki bu üzerine çalıştığımız ve çalışmaya devam edeceğimiz yasal bir boşluktur, [bu davada] yaş konusu söylem olarak eşcinselliği pedofiliyle özdeşleştiren homofobik önyargıları beslemek amacıyla kullanılmaktadır” dendi. Açıklamada bir kez daha homofobik devlet ve medya istenmediği de vurgulandı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Kıbrıs’ın kuzeyinde, İngiliz Koloni döneminden kalma Fasıl 154 Ceza Yasası’nın eşcinsel (hemcins) ilişkileri ‘doğaya aykırı ilişki’ çerçevesinde suç kapsamına sokan 171. maddesi insan haklarını ihlal etmeye en etkin şekilde devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda bu yasa bağlamında tutuklanmaların gerçekleşmesi, yasanın hala uygulamada olduğunu acı bir şeklide hatırlatmışken, ‘KKTC’ devleti insan hakları ihlalleri listesine bir yenisini daha ekledi. Cuma sabahı çeşitli yayım organlarından alınan bilgilere göre, Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘doğaya aykırı ilişki’ bağlamında üç kişi daha tutuklandı. Tutuklamalar ‘toplu tutuklama’ şeklinde hala dhaa devam etmektedir. Tutuklanan üç kişiden ikisinin gözaltı sırasında polis şiddetine maruz kaldıkları bilgimize gelmiştir. Bu hiçbir durumda kabul edilemez olmakla beraber bireylerin en temel insan haklarından birinin daha ihlalidir. Olayın işkence boyutuyla ilgili takipçi olacağız.
Medya kurumları da devlet eliyle yani yasa yoluyla normalleştirilen insanlık suçuna ortak olmaya geçmişteki gibi devam ediyorlar. Tutuklananların isimlerini, mesleklerini, fotoğraflarını deşifre etmekle kalmayan bazı kurumlar, insan haklarının savunuculuğunu yapmak yerine, bu ihlalleri görmezden gelip homofobiyi besleyici yorumlarla gündemi çarpıtıyorlar. Ayrıca, kişilerden birinin 17 yaşında olduğu öne çıkarılmaya çalışıp kamuoyunun görüşü şekillendirilmeye çalışılsa da, biliyoruz ki ülkemizde kadınların cinsel ilişkiye rıza gösterme yaşı yasal olarak 16 olarak belirlenmiş olsa bile, erkek bireyler için böyle bir yaş sınırlaması yasalarda yer almamaktadır. Dolayısıyla, yasal olarak rıza yaş konusunda uygun bir yasal düzenleme mevcut olmasa da, ki bu üzerine çalıştığımız ve çalışmaya devam edeceğimiz yasal bir boşluktur, yaş konusu söylem olarak eşcinselliği pedofiliyle özdeşleştiren homofobik önyargıları beslemek amacıyla kullanılmaktadır. Bu da dolaylı yoldan yürürlükte olan ceza yazasının bireylerin vücut bütünlüğünü veya çocukların haklarını değil, toplumun ‘ahlakını’ korumayı hedeflediğini gözler önüne sermektedir.
Homofobik devlet istemiyoruz! Derhal devlet eliyle işlenen bu yasal suçun düzeltilmesi adına Ceza Yasası’nın 171. Maddesinin kaldırılmasını, yasalara açık bir şekilde eşitlikçi ve özgürlükçü maddelerin eklenmesini, tutukluların yargılanacaksa doğru platformlarda yargılanmasını, ve yıllardır nefreti besleyen bu ve benzeri yasaların hayatlarına dokunduğu insanlardan özür dilenmesini talep ediyoruz!
Homofobik medya istemiyoruz! Nefret söylemlerini besleyen medya kurumlarına ve yazarlara karşı önlem alınmasını, gazetecilik etiklerinin haber yazarken temel alınmasını, ve sevginin değil nefretin suç sayılmasını talep ediyoruz!