habergüncel haberDimitris Hristofyas’ın doğal gaz açıklaması
yazarın tüm yazıları:

Dimitris Hristofyas’ın doğal gaz açıklaması

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Dimitris Hristofyas’ın  doğal gaz konusunda yaptığı açıklaması şöyle:

Bugünkü toplantının konusu, münhasır ekonomik bölge sınırlarının içerisindeki olası hidrokarbon yataklarının değerlendirilmesi için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çabaları ve faaliyetleri süreciydi.

Birkaç yıldır bilindiği gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti alınan çeşitli kararlarla denizaltı zenginliğinin araştırılması çabasını önüne koydu. Bu yönde çok önemli adım, ülkemizin münhasır ekonomik bölgesinin belirlenmesine ilişkin anlaşmaların komşu ülkelerle –somut olarak Mısır, İsrail ve Lübnan’la – imzalanması oldu.

Kıbrıs Cumhuriyeti, bir adım daha ilerleyerek, 12. parselde araştırma yapılması için NOBLE ENERGY International şirketiyle anlaşmaya vardı. Bugün öğleden sonra yenileyeceğimiz bu anlaşma çerçevesinde, NOBLE ENERGY International şirketinin önümüzdeki kısa zaman sürecinde araştırma sondajının yapılması yönünde ilerlemesini kararlaştırdık.

Sondajın amacı hidrokarbon yataklarının varlığının kesinleştirilmesidir ki şimdiye kadar yapılan jeofizik araştırmaların gösterdiği gibi bu olasılık çok büyüktür. Bunun ötesinde, araştırma sondajıyla olası yatakların gerek miktarı gerekse kalitesi tespit edilecektir. Bu şekilde denizaltı rezervlerin değerlendirilmesi perspektifi ve olanağı tam olarak belirlenecektir.

Anlaşıldığı gibi, araştırma sondajıyla bundan sonraki aşamaya doğru ilerliyoruz ve yaptığımız programın artık son düzlüğüne giriyoruz.

Doğal zenginliğini değerlendirmesi her devletin anlaşılır ve tanınan egemenlik hakkını teşkil eder. Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni tam uygulayarak ve bunlara saygı göstererek bu egemenlik hakkını kullanmaktadır. Ülkemizin tüm kararları ve faaliyetleri tamamen ve kesin bir biçimde bu çerçeve içerisindedir.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin denizaltı zenginliğini araştırma ve değerlendirme çabasını başlatmasından itibaren, Türkiye çeşitli biçimlerde ülkemizin her hareketine karşı çıkmakta ve hatta engellemeye çalışmaktadır. Son zamanlarda Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını reddetmenin ötesinde, doğal gaz çıkarma çabalarında ülkemize ve bir o kadar da ülkemizle işbirliği içerisindekilere karşı tehditler savurmaktadır. Türkiye, olay çıkaracak gibi hareket edip uluslararası kuralları ihlal ederek yasalara aykırı davranacağı mesajını göndererek bölgede gerilim yaratmaktadır.

Türkiye’nin bu politikası müsaade edilmemesi ve mahkûm edilmesi gereken bir politikadır. Türkiye’nin, komşularıyla ilişkilerinde güya sıfır sorun politikasını ilan ettiği esnada, sondaj çalışmalarını engelleme ve sıcak olay yaratma yönünde Kıbrıs’a karşı tehditleri uluslararası yasallığı sarsmakta ve zaten sıkıntılı olan Orta Doğu bölgesinde istikrarsızlık ve gerilim ortamı yaratmaktadır.

Türkiye tehditler savururken doğal gazda hakları olduğu konusunu öne sürerek Kıbrıslıtürklere atıfta bulunmaktadır. Uluslararası toplumun da yaptığı gibi Kıbrıs Cumhuriyeti 1983’te sözde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla Türkiye’nin yasa dışı bir şekilde yarattığı bölücü koşulları tanımamaktadır. Kıbrıstürk toplumu yeniden birleşmiş bir vatan çerçevesinde her tür zenginliğin değerlendirilmesinden yararlanabilir. Nitekim Kıbrıs sorununun çözümü için müzakerelerde, ülkenin doğal zenginliklerinin değerlendirilmesi konularının bütçe aracılığıyla iki federal birime ekonomik destek sunacak olan merkezi hükümetin yetkisi içinde olacağına dair anlaştık. Açık bir şekilde bellidir ki, olası doğal gaz yataklarının değerlendirilmesi kısa zamanda çözümün sağlanması için motive edici olarak işlev görebilir ve tüm halk, Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıtürkler her olumlu gelişmeden yararlanabilir.

Türkiye’nin hareketlerini dikkatle ve serinkanlı bir biçimde izliyoruz ve tedbirliyiz. Aynı zamanda, çeşitli yönlerde faaliyet ve girişimlerle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunuyoruz. BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve diğer üyeleri nezdinde girişimlerde bulunduk. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üyesi olduğu Avrupa Birliği’ne başvurduk.

Önemli bazı ülkeler ve Avrupa Birliği’nin kendisi Türkiye’nin kabul edilemez davranışlarına işaret ederek ve devletlerin egemenlik haklarını kullanılmalarının önemini vurgulayarak girişimlerimize olumlu yanıt verdiler. Aldığımız olumlu yanıtlar için teşekkürlerimizi ifade etmek istiyoruz. Türkiye’nin yasa dışı bir harekette bulunması durumunda – ki böylesi bir şeyi temenni etmiyoruz – uluslararası toplumun yoğun ve sonuç alıcı tepkisini bekliyoruz.

Kıbrıs’a sunduğu sürekli ve tam destek için Yunanistan’a özel atıfta bulunuyorum ve özel teşekkürler gönderiyorum. Yunan hükümetiyle devamlı koordinasyon içerisindeyiz, yakın ve gıpta edilecek bir işbirliğimiz var.

Türkiye’nin tehditlerinin mevcut olduğu koşullarda ve vatanımızın egemenlik haklarını kullanması yönünde için hareket ederken, tüm siyasal güçleri birlik ve bütünlüğe çağırıyorum. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan dönüşümün hemen ardından, partileri bilgilendirme ve kolektif düşünme amacıyla, Gayri Resmi Parti Başkanları Konseyi’ni toplantıya çağırma niyetindeyim.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin