arşivAli SarıtepeDEMOKRATİK YURTTAŞLIK - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

DEMOKRATİK YURTTAŞLIK – Ali Sarıtepe

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Evet.

Gün yine karanlığa sokulmaya çalışılmakta. Işığın, aydınlığın verdiği görme imkanlarını öteleyerek, görmenin anlamaya başlama olduğu unutturulmaya çalışılmaktadır.

Halbuki, daha yakın zamanda görmenin hakikate anlamalar, anlatmalar yaratacağından bahsedilirken ve umutlar topluma yaygınlaştırılırken, hızla karanlığa yol alınmaya başlanmış bulunmaktadır.

Karanlığa koşmalar yapılırken, karanlığın görmemizi engellediği, toprağa düşmelerin nedenlerini hakikatin süzgecinden geçirmeyerek,geçittirmeyerek, gelecek; ölüme yürütülmektedir.

TC devletinin kuruluşunda maya olan ve günümüze kadar gelen ve artık onda karakter biçimliliğini kazanan; yurttaşlarını ayırmak, yurttaşlarını inkar etmek ve imha etmek ana karakterinden sapılmaksızın farklı bir şey söyleniyormuş diliyle, aslına uygunluğu ile devamlılığı yürütülmektedir.

Her şeyden önce; yurttaşlığın ana karakteri olan demokratikliğidir. Aidiyetçiliği basittir vatandaşı olmak. Bunun ötesinde başka anlamlar yüklemek, yurttaşlığın demokratik karakterini imha etmektir.

TC’de ise, kuruluş başlangıcı ile birlikte; yurttaşlık kavramı Türklük kavramı ile doldurularak, ulus aidiyetleri devlet olma aidiyetlerine egemen kıldırılmıştır. Neticesi olarak: sırtındaki Ermeni soykırımına ilave olarak, Rumların Anadolu topraklarından yoksunlaştırılması, kalan kesimlerin ve Yahudi toplumunun da yoksullaştırılarak bu topraklardan uzaklaştırılması devlet politikasının ana karakteri olmuştur.

Bu toprakların etnik farklılığının büyük bir topluluğu olan Kürtler ise: imha edilme, asimile edilme yöntemleriyle; yurttaşlık kavramının demokratik karakteri, çoğulcu karakteri sonuna kadar imha ve ılga edilmeye çalışılmıştır.

Yurttaşlık kavramı Türklük kavramıyla donatılırken, ötekilerin ölüme sürülmesinde her hangi bir sakınca görülmemiştir.

TC’nin son on yılları yurttaşlığın demokratik karakterinin direnmesinin anlatımıdır. Devlet; demokratik yurttaşlık kavramının ve uygulamalarının önünü açması gerekirken, bunların üzerine örgütlü şiddetini her yöntemle yürürlüğe sokmuştur ve bunda da kendini hala azade etmemektedir.

Hakikatleri örterek, öteleyerek yarattığı yanılsamaları hakikatin kendisiymiş gibi egemen kalmaya çalışırken, ölüme yürütmeler tüm yakıcılığı ile, yıkıcılığı ile devam etmektedir.

Gelinen nokta, TC. devlet politikalarının yaratmış olduğu yurttaşlık Türklük eşitlemesini, tekçiliği; yurttaşlığın ana karakteri olan çoğulculuğa, demokratikliğe geçiş sancılanmalarıdır.

Yurttaş olduğunu haykıran Kürt toplumu, yurttaşlık haklarını talep ederken; karakteristik hali tekçi olan devlet politikası bunu her türlü araçla engellemeye çalışmaktadır. Bu araçlardan ceza kanunlarını ve örgütlü şiddeti en tepede uygulamaktadır.

Sorun şiddet yöntemiyle, örgütlü şiddet yöntemiyle ne dün çözülebildi ne de bugün çözülebilecek.

Geleceği en yakın zamanda ve en doğru biçimde kurabilmenin tek anahtarı yurttaşlık kavramını ayakları üzerine doğru dikmek ve yurttaşlığın çoğulcu ve demokratik karakterinin egemen olmasının gereklerini yerine getirmektir.

Bizi selamete götürecek olan, birlikteliğimizin tek güç kaynağı olan demokratik yurttaşlık devletle vatandaşları arasındaki tek doğru anahtardır.

Devletler; demokratik yurttaşlık kavramını kendilerine egemen kıldıkları, rehber edindikleri oranda sağlıklı yaşama, uzun yaşama imkanlarına sahip olabilirler.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin