toplumsal muhalefetsendikal hareketKTÖS: Hangi Toplum İlahiyat Fakültesi , İmam Hatip Lisesi ve Tessettürlüler için...
yazarın tüm yazıları:

KTÖS: Hangi Toplum İlahiyat Fakültesi , İmam Hatip Lisesi ve Tessettürlüler için Plaj İstiyor?

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıslı Türklerin ne İlahiyat Fakültesi, ne de İmam Hatip Lisesi gibi talepleri olduğunu kaydederek, “Kıbrıslı Türkleri geri götürecek gerici faaliyetlere, yobazlığa ve dinsel sömürüye karşı mücadelesini devam ettireceğini, bu anlamda söylev veren tüm gericileri protesto ettiğini” açıkladı.

KTÖS Örgütlenme Sekreteri Burak Maviş, “Hangi toplum İlahiyat Fakültesi, İmam Hatip Lisesi ve tesettürlüler için plaj istiyor?” başlığıyla yayımladığı basın açıklamasında, “Türkiye’de gericiliğin yükselişiyle, neo – liberal politikaları benimseyen AKP’nin kadrolaşarak devlet mekanizmasına yerleşmesinin etkilerinin, yerel işbirlikçilerin gayreti ile her geçen gün adada da hissedildiğini” belirtti. Konu ile ilgili açıklama şöyle:

Türkiye’de gericiliğin yükselişi ile birlikte, neo-liberal politikaları benimseyen AKP’nin kadrolaşarak devlet mekanizmasına yerleşmesinin etkileri, yerel işbirlikçilerin gayreti ile her geçen gün adamızda da hissedilmektedir.

Ankara hükümetlerinin gizli ajandasında Kıbrıs’ın yeniden geri alınması üzerine planlar olduğu geçmiş tarihimizde günışına çıkmış bir gerçektir. Dün bu anlayışa hizmet edenler milliyetçiliği, Türkçülüğü kullanırken, bugün AKP’nin etkisi ile Türkleştirme kampanyasının yanına İslamlaştırma mantığının da eklendiğini gözlemlemekteyiz.

Yakın geçmişimizde KTHY’nin AKPli bir iş adamına peşkeş çekilmek istenmesi, ardından DAÜ’nün üniversite öncesi kurumlarının Doğa Kolejine kiralanmak istenmesi AKP’nin Kıbrıus’ta bir yandan ekonomik sömürü anlamında dini kullanarak Osmanlı fetihmantığı ile yayıldığını, diğer yandan ise toplumun talebiymiş gibi bir yalanın arkasına saklanıp, yerel işbirlikçileri de kullanarak Kur’an Kursları düzenlemek istemesi ve okul yerine camii  inşa etmesi adanın kuzeyindeki din algılayışını, kültürel ve geleneksel değerlerini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmek isteyerek, Kıbrıslı Türklere kültürel sömürü uygulamaktadır.

Adanın kuzeyi 1974’den beri Türkiye’nin etkin ve fiili kontrolü altındadır. Türkiye önce Kıbrıslı Türkler’in dünya ile kopuk yaşamasını sağlamış, sonrada kendine siyasi, ekonomik bir uydu yaratarak, adanın kuzeyini kendi çöplüğüne dönüştürmüştür. Bu çöplüğün içersinde üç beş yobazın çıkıp din üzerinden menfaat sağlamak istemesi yaratılan rejimin bir parçasıdır. Gericiler insanların vicdanını kullanarak adanın kuzeyinde dini ekonomik rant aracına dönüştürerek, bankalarda paralarına para katmaktadır. Bu yüzden tesettürlü plaj, İmam Hatip Lisesi, İlahiyat Fakültesi, Külliye ve Camii yapımı, kolej açmak gibi faaliyetleri halkın istemi gibi göstermek moda olmuştur.

Kıbrıslı Türkler’in böyle bir talebi olmamıştır. Aksine  Kıbrıslı Türkler, AKP Sermayesine kurumlarının satılmasından ve gerici anlamda baş gösteren ve din gürruhlarının organize ettiği ekonomik, demokratik, siyasi, kültürel faaliyetlerden rahatsızlık duymaktadırlar. Kıbrıslı Türkler’in bu anlamda başvuracağı son kapı ne AKP Hükümeti’dir, ne de gerici cemaatlerin dayattığı şeriata dayalı sistemdir.

Tüm bu söylemler Kıbrıslı Türkler’in kimliksel, dinsel ve kültürel sömürüsünü gerçekleştirmek ve dini kullanarak ekonomik sömürü düzeninden rant sağlamak isteyenlerin feryatıdır. Hangi Toplum İlahiyat Fakültesi ,İmam Hatip Lisesi ve Tessettürlüler için Plaj İstiyor?

Biz açık yüreklilikle  Kıbrıslı Türkler’in ne İlahiyat Fakültesi, ne de İmam Hatip Lisesi gibi talepleri olmadığı belirtiyoruz. Bir anlamda KTÖS, Kıbrıslı Türkler’i geri götürecek gerici faaliyetlere, yobazlığa ve dinsel sömürüye karşı mücadelesini devam ettireceğini belirtir, bu anlamda söylev veren tüm gericileri protesto ediyoruz.

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin