Şimdi ülkemizde anormal serbest piyasa özelleştirme politikaları vardır ve bunların uygulanması da olabilir ama deneyimle halkta bu politikaların kaos yarattığı da bir gerçek.. Yani şu Freidmancı politikaların başka alternatifi yoktur diyenlerin üç sene önce ABD’de Obama’nın niye bazı bankaları satın alıp iflaslarını önlediği konusunda öncelikle izahatta bulunmaları gerekmekte. “Bırakınız yapsınlar ve bırakınız geçsinler” diyenlerin niye Obama’nın bankalara ve ekonomiye müdahale ettiğini bize söylesinler. Ha, demek ki müdahale de olabiliyor hatta uluslaştırma da olabiliyor, hatta devletleştirme de olabildiğini bu örnek bize gösteriyor. Şu anda İngiliz Marksistlerinden Alan Woods’un ülke ülke gezerek Sosyalist veya Marksist politikalar sunduğunu herhalde okuyanlar bilmektedir. Sözü geçen bilim adamı, yazar ve Marksist Alan Woods, Venezuella’da da saptamalarda bulunmakta, yaptığı
öneriler Chavez tarafından da uygulanmaktadır. Chavez dikkat edilirse dış dünya ekonomisiyle takas dediğimiz para kullanmadan anlaşmalar yapmaya çalışıyor. Örneğin Türkiye ile petrol karşılığı Türkiye şirketlerinin oralarda sosyal konut yapmaları anlaşması yaptığını bunun yanında Chavez’in Küba’dan yine petrol karşılığı doktor ve mühendis ithal ederek halkının hizmetine koştuğunu ilgilenen okuyucularımız muhakkak gazetelerden okumaktadırlar. Chavez politika alanında demeç yanlışları içinde bulundu. Örneğin gerek İran’da gerekse Libya’daki olaylar sırasında oradaki liderlere destekte bulundu ama Woods’un bu konularda dikkatini çekmesi ve oradaki Marksistler de onun demeçlerinde daha dikkatli olması konularında dikkatini çektiklerini de devamlı Woods’un yazılarını okuyan biri olarak çok iyi bilmekteyim. Geçmişte eski Londra Belediye Başkanına da gene yaptıkları bir anlaşma
ile Chavez’in veresiye petrol gönderdiğini herkes bilmektedir. Woods yazılarında kapitalist geri kalmış ülkelere veya kapitalist olmayan ülkelere (Küba dahil) şu önerilerde bulunmaktadır:
1- Büyük çok uluslu işletmelerin uluslaştırılması
2- Madenlerin ve doğal kaynakların uluslaştırılması
3- Bankaların Kontrol altına alınması
4- Zenginlerden daha fazla vergi alınması
5- Küçük ebatta şirketlerin ve fabrikaların desteklenmesi
6- Milletvekillerin, bakanların ve bürokratların en kalifiyeli işçi kadar maaş alması
7- Herkese bürokatlaşma hakkı verilmesi, herkesin bürokratlaştığı yerde sınıf farkı kalmayacaktır
8- Kollektif olan teşebbüslerde kapitalist çözümlere yer verilmemesi
9- Muhakkak bir Marksist öncü partinin varlığı
Alan Woods’un getirdiği çözüm yolları bunlar. Bizim ülkemizde ise kendisini güya solcudan ve halktan yana sayan bazı kendini bilmezler maalesef halkın varlığına karşı olan serbest piyasa uygulamalarını Kıbrıstürk halkına hala daha en iyi çözüm yolları olarak önermekte ve bu konuda maalesef çok kötü puan toplamaktadırlar. Kuzey’de de bu aşamada uygulanması gereken politikalar şunlar olmalıdır
– Köylerdeki kooperatifleri tekrar canlandırıp aradaki aracıları ortadan kaldırmak
– Bir an önce bankaları denetim altına almak
– Çok kazananlardan daha fazla vergi almak
– AB ile varolan Yeşilhat tüzüğünü genişletip daha fazla ihracatta bulunmak
– Bir an önce Kıbrıslıtürklerin taleplerini ön plana çıkarıp gereken çözüm alternatiflerini sunup şu andaki ekonomideki kısır döngüyü ortadan kaldırmak
– Küçük fabrikaları daha da fazla desteklemek
– Bankalar, muhasebe ve büyük işletmeler üzerinde gereken denetim sağlandıktan sonra şu anda dışta ve Türkiye’de bulunan mevduatları Kuzey Kıbrıs piyasasına çekmek.
Alternatif sol politikalar vardır. Ama bunlar halkı ezmek için değil bilhassa halkı rahatlatmak için uygulanmalıdır. Bize alternatif yok diye sunulan özelleştirme poltlkaları kaostan başka bir şey getirmiyor. Bunu da unutmayalım, sağ ekonomik politikalar kesinlikle halka refah getirmiyor. Aksine halktan almaya çalışıyor.
Halkın eşit paylaşımı, eşit yaşam ve insanca hakça bir düzen için mücadele etmeliyiz. Hayatta ve bilimde alternatifler ve çözüm yolları tükenmez. Yeter ki rasyonaliteyi yani aklımızı kullanalım. Kuzey Kıbrıs’ta kaos yaratanlar halka hesap vererek çekilip halkın siyasal iradesine saygı duysunlar. O yeter…
