“Some people are here to save Whales, Dolphins, and Oceans, some are here to stop Depopulation of our Planet by poison, prison and worse.I am here to do both, unlike many conservationists I believe this planet managed sustainability, can support all life.”
Yeni Zelanda’dan tanıdığım Ashiya Austin Byron Bay’da yaşayan bir aktivist. Kendisini doğaya adamış, Yunuslar ve Balinalar üzerine araştırma yapan, çevre ve doğa tutkunu bir insan. Yaşam felsefesini de şöyle özetliyor:
“Bazı insanlar Balina, Yunus ve Okyanusları kurtarmak için burada, bazıları gezegenimizin zehirli maddelerle hapsedilmesine ve daha da kötüsü yokedilmesine dur demek için buradayız. Bazı korumacıların aksine ben her
ikisini de yapmak için buradayım. İnanıyorum ki gezegenimiz sürdürülebilirliği
başararak,tüm yaşamı destekleyebilir”.
Bu doğa aktivisti değerli bilim kadını Ashiya Austin’i buradan selamlıyor ve bir felsefik sözde ben söylemek istiyorum: “Doğaya ne katarsanız, onu alırsınız”.
Gizli deneylerin bir ürünü!
Biz Kıbrıs’ta yaşayan insanlar büyük meselelerle uğraştığımız için Çevre konularını pek sevmeyiz. Yaban hayata ilgi duymayız, çünkü biz dünyanın merkezinin KKTC olduğuna inanır, sadece onunla yatar onunla kalkarız. Dünyadaki sorunlar bizleri ilgilendirmediği gibi modern dünyanın bizi anlamadığını ve sürekli bize haksızlık edip bize özgu tuzaklar hazırladığını düşünür, sürekli bir paranoya içerisinde yaşamımızı sürdürür, 24 saat KKTC sonsuza kadar yaşayacak nutukları çekeriz.
Ashiya Austin ve arkadaşları 17 Temmuz’da dünya çapında bir eyleme hazırlanıyorlar: “Chemtrail Global Action” . Amaçları her gün daha da zehirlenen, çevreye inanılmaz zararlar veren bir olaya dikkat çekmek. Adı da Chemtrails. Nedir bu Chemtrails isterseniz bir bakalım: Chemtrail, bazı uçakların bıraktığı beyaz dumanımsı yollar yani aslında kasıtlı olarak hükümet yetkilileri tarafından yönetilen gizli programların halka açıklanmayan bir amaç için yüksek rakımlarda püskürttügu kimyasal ya da biyolojik maddelerden oluşur. Göklerde uçakların eksozundan çıktığını sandığımız o upuzun bir yol gibi giden beyaz duman bulutu, hiç de bizim düşündüğümüz gibi uçak eksozundan olusan masum bir gaz tabakası değil, devletlerin özel politikası olan ve sürekli yaptıkları gizli deneylerin bir ürünüymüş meğerse! Bu deneyler sirasında oluşturdukları elektro manyetik alanlarla gezegenimize ciddi zararlar verdiklerini, bunun askeri amaçlarla yapıldığını, bu hızla gidilirse Dünya’nın ömrünün beklenenden de kısa olacağına dikkat çekmek istemektedirler!
Yüksek Frekans Aktif Auroral Araştırma Programı (HAARP)
Kendilerini Dünya’nın merkezi sayan kuzeyde yaşayan insanların, Chemtrails’den haberleri yok ama güney Kıbrıs’taki Yeşiller Partisi harekete geçmiş bile! Anlayacağınız bu hayat dersinde bize bir gol de oradan attılar.
YEŞİLLER Parlamentoya ve hükümete çağrıda bulunarak, Kıbrıs göklerinde de sık sık görülen Chemtrails’den kaynaklandığı iddia edilen şüpheli kirliliğin araştırılması için çağrıda bulunup bunun için fon ayrılmasını istediler.
Parti başkanı Ioanna Panayiotou, Hükümetin 2009’da verdiği sözü tutmasını isteyerek, ada sakinlerinin sağlığı için Yüksek Frekans Aktif Auroral Araştırma Programı deneysel çalışmasi (HAARP) çercevesinde, İngiliz Üsleri’nden yola çıkan bazı uçakların yarattığı chemtrailslerin çevreye olası zararlarını incelemek icin Ağrotur İngiliz Üsleri ve genel olarak Kıbrıs hava sahası üzerinde,oluşturdukları gaz bulutlarının ivedilikle incelenmeye alınmasını beklediklerini, Kıbrıs hava sahasında Chemtrails’e sebeb olduğu iddia edilen yüksek irtifada uçan uçakların sayılarında artış gözlemlediklerini söyledi.
Proflarımız birazda insanlıkla ilgilenip araştırma yapsınlar!
6-7 Üniversiteye sahip olan KKTC’nin değerli akademisyen Doçent ve Proflarının bu konuda söyleyecek bir şeyleri var mıdır acaba? KKTC ve Mülkiyet hakları ile olan vaazlarını yeterince dinledik sanırım. Biraz da insanlığa katkıda bulunarak acaba günah çıkartamazlar mı? Rejimi ayakta tutan gazetelere, ikide birde KKTC’nin varlığıyla ilgili yazı yazmayı bıraksınlar da birazda bilimle, insanlıkla ilgilenip araştırma yapsınlar. Rejime yaransınlar diye Ramazanlarda oruç tutup camiye gitmeleri onları günahlarından arındırmaz, Ama insanlığa ve bilime koyacakları katkılardan dolayı günahlarından biraz olsun arınabilirler.
Dünyamız doğru yönetildiği takdirde herkese yeter…
Kıbrıs’ın kuzeyinde ve bu yazıyı okuyan herkese 17 Temmuz’da yapılacak Global eyleme destek vermeleri çağrısında bulunur, daha temiz yaşanılabilir bir dünya yaratmak dileğimi paylaşır, ben de Ashiya Austin gibi dünyamızın doğru yönetildiği takdirde herkese, hepimize yeteceğini düşündüğümü söylemek isterim. Bu vesile ile bu konuya dikkat çekmek isteyen Çevre aktivistlerini kutlar, 17 Temmuz’da dünya çapında yapılacak eyleme doğa adına şimdiden teşekkürlerimi sunarım!
GÖZDEN KAÇMAYANLAR!
Kurtarılmanın bedeli ve Polis Devletinin resmi belgesi!