Avrupa Birliği ülkelerinin ve ABD’nin Libya’ya gerçekleştirdiği askeri operasyonu protesto etmek amacıyla 22 Mart, Salı günü çeşitli örgütler ve siyasi partiler Lefkoşa’daki İngiliz temsilciliğine yürüdü.
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), YKPfem, Enternasyonalist Dayanışma, Baraka Kültür Merkezi, Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) ve Yasemin Hareketi’nin katıldığı yürüyüşte, “İngiliz üstleri dışarı”, “AB, ABD, BM Libya’dan elini çek”, “Obama, Sarkozy, Berlisconi, Cameron terorista” gibi sloganlar atıldı.
İngiliz temsilciliğini önünde Gül Çakır tarafından okunan basın açıklamasında, Libya’ya batı müdahalesinin işgal anlamına geldiğini belirtti. Açıklamada Kıbrıs’taki İngiliz üslerine de dikkat çekildi.
Basına okunan açıklamanın tamamı şöyle:
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Kıbrıslılara dayatarak kendi kendini Garantör ilan eden Türkiye, Yunanistan ve İngiltere, sömürgecilikten gelen konumlarını uluslararası hukukla sözde ebedileştirmişlerdir. Tam aksine uluslararası hukuk ile altına girdikleri sorumlulukları kötüye kullanarak Kıbrıs’ı Üsleştiren, garnizonlaştırıp bölen onlar oldu. Bunu ise toprak bütünlüğünü garanti etmek adı altında yaptılar ve yapıyorlar. Bizlere de “egemen” üslere ve askeri bölgelere uzaktan bakmak kalıyor. İngiliz üslerinin savaşlarda kullanılması karşısında bile söz hakkı yok Kıbrıslıların, çünkü onlar “egemen” üsler! Kısacası “kırmızı çizgilerimiz” ve “ulusal çıkarlarımız” olarak iddia edilen Garantörlük sistemi başlı başına deli gömleğimiz oldu!
İngiliz üslerinin nasıl kurulduğunu hatırlamak bugün için daha da anlamlıdır, çünkü Üsler Kıbrıs’a Süveyş Kanalı Savaşı’ndan dolayı konuşlanmıştı. Yine bugün üsler bir Kuzey Afrika ülkesi olan Libya’nın işgali için kullanıma açılmaktadır. Ki daha önce Irak işgalinde ayni işlevi gördü pek muteber egemen üsler! Kısacası Kıbrıs’a biçilen gömlek “batmayan uçak gemisi” olma durumudur. Bu gömleği yırtmak da bizim elimizde, Libya’ya saldıran koalisyonun bir parçası olan AB ülkelerinden özgürlük beklemek de bizim tercihimizde. Libya’ya bomba atanlar Kıbrıs’a özgürlük vaat edemezler! Kaldı ki ABD Savunma Bakanı amaçlarını itiraf etmiştir: Libya’yı bölmek, yani Kıbrıslaştırmak!
Libya’daki savaş, Cezayir ve Tunus ile başlayan ve Mısır’a da yayılan, Yemen ve Ürdün de de kitleleri sokağa döken, Bahreyn’de işi askeri işgale kadar vardırmalarına sebep olan Arap devrimini bastırmak amacıyla girişilen emperyalist bir girişimdir. Bahreyn’deki Suudi işgali ile başlayan ve Libya ile devam eden bir sürekli savaş dönemine girilmiş bulunmakta. Bahreyn’de kitlelere karşı Kralın çağrısı üzerine yapılan işgal “insani müdahale” olarak adlandırılırken, Libya’da Kaddafi’ye karşı kitleler için yapılıyormuş yanılgısı estirilmeye çalışılıyor ama artık ana medyanın şarlatan yorumcuları dahi ihtimal vermiyor “insani müdahalelere”. Nice Irak, Afganistan ve Yugoslavya insanları heba edildikten sonra alındı bu dersler! Ama anlamak yetmiyor durdurmak için.
Biz burada ne Kaddafi zulmünü ne de emperyalist saldırganlığı savunuyoruz. Biz burada Arap halklarının devrimci mücadelesinin yanındayız. Emperyalistler arası çelişkiler, hegomonya mücadeleleri ve güç ilişkileri bugün Libya’da olanları açıklamak için yeterli olabilir. Bir yanı iç savaş bir yanı emperyalist işgal olan bu durum hatırlatmalıdır ki, önümüzdeki dönemde Kıbrıs’ta mücadele içinde yer alan insanlara daha fazla sorumluluk yüklenmektedir. Bizim “batmayan uçak gemisi” yaftası ile sürümcemeye alınan hayatlarımız anlamakla birlikte değiştirmek için vardır. Anlıyoruz ve değiştireceğiz! Buradaki Üslerin bu savaşta kullanılmaması için mücadele edeceğiz! AB Devletlerinin de içerisinde olduğu Koalisyon güçlerinden bir demokrasi beklentimiz yok!
AB ve NATO elini Libya’dan çek!