YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı’nın Afrika Gazetesi’ne dayanışma ortaya koyan ve Kıbrıs’ın kuzeyinde faili meçhul olayları değerlendirdiği açıklaması şöyle:
Afrika Gazetesi kurşunladı…
Aslında bu sözden sonra söyleyecek çok da fazla bir şey kalmıyor. Bu coğrafyada onlarca bombalama, kurşunlama, öldürme olayları gibi bu da faili meçhul olacak… Bu nedenle kelimeler boğazımızda düğümleniyor…
Gönyeli’de geçen yıllarda bulunan TNT yüklü Reno araç bile faili meçhul olduktan sonra başka şeylerin olması aslında artık sürpriz değil… Türkiye’deki son operasyonları izleyince, içerdeki askerlerin, komutanların karıştığı olayları okuyunca aslında hayret duygumuzu yitiriyoruz…
Bu coğrafyada aleni binaların kurşunlaması olayında uç nokta 11 Kasım 1992 tarihinde Yeni Kıbrıs Partisi Genel Merkezi’nin otomatik silahlarla taraması idi, ama kimse bu olayla ilgili bugüne kadar resmi hiçbir şey açıklamadı…
Bu olaydan 20 yıl sonra gene birileri elini kolunu sallayıp silahlı saldırı yapıyor, güvendiği birileri olsa gerek ki bu kadar cüretkâr!
Şimdi kamuoyunda tepkiler yeterince ortaya çıkarsa birileri bir tetikçi tespit edip tepkiyi geçiştirmeye çalışacak… Tıpkı Hrant olayında kurbanlık olarak kamuoyu önüne atılan Ogün Samast gibi… Bizim tetikçi ile de polisin, askerin bayraklı fotoğrafları çıkacak herhalde ve belkide uzun süre yargılanamayacak, deliller toplanamayacak ve kapanıp gidecek bu olayda…
Polis zaten onca gazetecinin olduğu mekânda ‘ne kadar amatörce’ diyerek amatörce pot kırar gibi yaptı, aslında asıl mevcut resme amatörce havası verip yakalanacak olan tetikçide örgüt üyeliği bağının aranmaması çin zemin mi oluşturuluyor şüphesi hemen aklımıza gelmekte…
Tam da burada kafalar karışıyor… Elinde silahları ile internette fotoğrafları dolanan Genç Mücahitler Başkanı Hasan Kurumanastırlı ve arkadaşları, bu eli silahlı fotoğraflarını anı diye mi çektiler yoksa birine gözdağı vermek için mi? Gözdağı mesajı yerine ulaşmadı ve Hasan Kurumanastırlı veya arkadaşlarının taşıdıkları bu silahlardan biri ile mi işlendi bu suç? Ülkücü harekette silahın yalnızca taşıma ve gösteriş için olmadığı, 80’lerdeki Türkiye’deki Ülkü Ocakları Davasının tutanaklarında mevcut, o zaman suçlu kim?
Eski asker, mücahit örgütleri en son yaptıkları açıklamada aleni YKP’yi hedef göstermişlerdi, haddimizin bildirilmesinden bahsetmişlerdi, benzer şekilde Genç Mücahitler de önce Baraka’yı sonra da Afrika Gazetesini kamuoyu önünde tehdit edip, hadlerinin bildirileceği açıklamıştı. Afrika’ya kurşun bu “hadleri bildirecek” mesajlarının yerine ulaştığı ve tetikçilerin gereğini yaptığı şeklinde okunması gerekmez mi?
O zaman bu açıklamayı yapanlar yalnız mı diye da bakmak gerek. Gene Kurumanastırlı’nın internette dolaşan fotoğrafta bir sürü üst düzey askeri personel ile çok samimi fotoğrafları var, yani bağlantılarını net ortaya koyan fotoğraflar… Kurumanastırlı yalnız olmadığını bu fotoğraflarda ortaya koyuyor ve bunlar aylardır internette ve bugüne kadar çıkıp tek bir askeri yetkili bunlarla ilgili yanlış, yanıltıcı fotoğraf demedi, o zaman?
Günlerdir çeşitli sağ basın yayın organlarında 2 Mart’a yönelik çatışma çıkacak, olay çıkacak açıklamalarına karşı polis teşkilatı, ‘hayır, biz gerekli çalışmayı yapıyoruz, olaysız ve şiddetsiz eylem için tüm tedbiri aldık’ demiyor, diyemiyor. Bu sessizlikle aslında olaylara davetiye çıkarılıyor. Bunca tehdide rağmen Afrika Gazetesi’nde önlem geliştirmeyen, etrafta dolaşan tehditler karşısında sessiz kalan polis teşkilatının bu olayların neresinde olduğu kuşkusu da maalesef aklımıza gelmektedir.
Böylesi bir ortamda tüm farklılıklarımıza rağmen Afrika Gazetesi ile birlikte olduğumuzun altını çok net çizeriz. Bu dayanışmamız hiçbir tereddütte veya kuşkuya yer vermeyen bir netliktedir. Bu saldırı hepimize yapılmış bir saldırıdır ve bu karabulutları, bu karanlık ablukayı dağıtmak için tüm siyasi partileri, demokratik kitle örgütleri ve basın örgütleri birlikte daha güçlü mücadeleye çağırıyoruz.
2 Mart’a giderken, bu ablukayı dağıtmanın tek yolunun sokak olduğunun altını çiziyoruz. Herkesi her türlü saldırıyı, tehdidi boşa çıkarmak için 2 Mart’ta bir şenlik havasında, şarkıları ve sloganları ile İnönü Meydanında buluşmaya çağırıyor. Şiddet çağrısı yapanlara gülümseyen, neşeli eylemlerimizle alanda olacağız diyoruz. Faşistlerin, ırkçıların, militaristlerin öfkeli, kavgacı, şiddet kokan açıklamalarına karşı şiddetsiz, insancıl bir mücadele mümkün diyoruz…
KSP, Baraka ve Barikat ile ortak yaptığımız açıklamada vurguladığımız gibi, bu mücadelede Türkiye’deki Kürt, Türk, Ermeni, Rum, Süryani, Laz, Arap ve diğer halklar ile hiçbir sorunumuz yoktur. Kimsenin ulusal değerleri ile sorunumuz yoktur, bizler yalnız ve yalnız “bu memleket bizim, biz yöneteceğiz” sloganımızla geleceğimize ve onurumuza sahip çıkmak için sokakta olacağız ve yapılan bu saldırılara hep beraber omuz omuza şarkılarımız ve sloganlarımızla cevap vereceğiz. Bu nedenle Türkiye halklarının dayanışmasını da bekliyoruz…
Herkesi bu saldırganlığa karşı seslerini seslerimizin yanına koymaya ve özgürlük ve dayanışma taleplerini daha yüksek haykırmaya çağırırız…
Ve Afrika’nın balkonuna asılan pankarttaki gibi baskılar ve saldırılar karşısında “susmayacağız” ve bu mücadele sürecek diyoruz…