28 Ocak ve sonrasındaki eylemler ve Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ile ilgili olarak ΑΚΕL Merkez Komitesi Üyesi Yorgos Lukaidis tarafından yapılan açıklama şöyle:
“İşgal altındaki bölgede Kıbrıslı Türk yurttaşlarımızın gerçekleştirdikleri eylemlerle ilgili olarak Türkiye Başbakanı’nın tahrik edici bir şekilde yaptığı hareketleri ve beyanları, AKEL olarak, kabul edilemez ve mahkûm edilmesi gereken hareket ve beyanlar olarak görüyoruz.
Özellikle, Sayın Erdoğan’ın Kıbrıs’ın Türkiye için stratejik öneminin olduğu yönündeki beyanı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir bölümünde Türkiye’nin devam eden işgalinin gerçek nedenlerini resmi olarak ilan eden bir biçimde teyit etmektedir.
Bu kinik itiraf, Türkiye’nin Kıbrıs’ta varlığının Kıbrıslı Türklerin güya korunmasını ve güvenliğini hedeflediği yönünde yıllardır öne sürdüğü bahaneleri tamamen ortadan kaldırmaktadır.
Sayın Erdoğan’ın bu açıklaması aynı zamanda, Ankara’nın iletişim oyunlarını ve Kıbrıs sorununun çözümünü isteyen, üstelik bunun derhal gerçekleşmesini isteyen taraf imajını uluslararası alanda öne çıkarma uğraşısını açığa çıkararak, Erdoğan hükümetinin maskesini düşürmektedir.
Ayrıca işgal altındaki bölgedeki kitlesel eylemler karşısında Erdoğan hükümetinin tepkisinin otoriter biçimini de kınıyoruz. Bu tepki, Ankara’daki yöneticilerin demokrasi anlayışlarını da, birkaç gün önce Mısır’daki gelişmelere değinerek Mısır halkının sesinin ve taleplerinin işitilmesini isteyen Sayın Erdoğan’ın düştüğü ciddi çelişkileri de ortaya koymaktadır.
Kıbrıslı Türk yurttaşlarımızın kitlesel eylemlerini AKEL olarak selamlıyoruz ve Türkiye’nin boğucu kucağından kurtulmak için verdikleri mücadeleye dayanışmamızı bir kez daha dile getiriyoruz.
Kıbrıslı Türklerin kitlesel hareketlerinin, Kıbrıs sorununun çözümü, vatanımızın ve halkımızın yeniden birleşmesi hedefiyle, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin güçlü bir ortak mücadele cephesinin oluşumunun ön koşullarını yaratmasını umuyoruz.
İşgalin yol açtığı acılardan ve işgalin devamının gebe olduğu büyük tehlikelerden Kıbrıs’ı ve tüm halkımızı kurtararak, barışın, güvenliğin ve refahın huzur içindeki limanına tek götürecek olanın Kıbrıs sorununun çözümü olduğuna sarsılmaz bir şekilde inanmaya devam ediyoruz.”
Haravgi
Konu ile Haravgi’de çıkan habere göre Kıbrıs hükümeti, hükümet sözcüsü aracılığı ile yasadışı devletteki mitinglere Kıbrıs Cumhuriyeti’nin herhangi bir karışımının olmadığını bir kez daha dile getirdi. Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu Kıbrıslı Türkler’in kendi duygu ve düşüncelerini dile getirdiklerine vurgu yaptı. Bu arada AKEL de Kıbrıslı Türklerin mitingi nedeniyle Türkiye Başbakanı Tayip Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları tahrik edici ve kabul edilemez olarak niteledi. AKEL, Kıbrıs’ı ve halkın tümünü kurtararak, barışın, güvenliğin ve refahın huzur içindeki limanına götürecek tek olgunun Kıbrıs sorununun çözümü olduğuna sarsılmaz bir şekilde inanmaya devam ettiğine vurgu yaptı. AKEL’in ilgili açıklamasında Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın ülkesinin Kıbrıs’ta stratejik çıkarı olduğu yaklaşımını özel olarak eleştirdi ve “bu itiraf, Türkiye’nin Kıbrıs’ta varlığının Kıbrıslı Türklerin güya korunmasını ve güvenliğini hedeflediği yönünde yıllardır öne sürdüğü bahaneleri tamamen ortadan kaldırmaktadır” dedi. AKEL’in aynı açıklamasında Erdoğan hükümetinin tepkisinin otoriter biçimini de kınadı ve “ Bu tepki, Ankara’daki yöneticilerin demokrasi anlayışlarını da, birkaç gün önce Mısır’daki gelişmelere değinerek Mısır halkının sesinin ve taleplerinin işitilmesini isteyen Sayın Erdoğan’ın düştüğü ciddi çelişkileri de ortaya koymaktadır.” görüşünü savundu.
Ayrıca gene Haravgi’nin haberine göre AKEL Avrupa Parlamento milletvekili Takis Hacıyorgiyu Avrupa Komisyonuna bir çağrıda bulunarak yığınsal mitingde yer alan Kıbrıslı Türklere yönelik olarak Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın kabul edilemez girişimini ve Kıbrıslı Türkleri küçümseyici açıklamasını resmi olarak protesto etmesini istedi. Takis Hacıyorgiyu Komisyon Başkanı Barosso ile Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Fule’ye birer mektup göndererek onları yaşananlarla ilgili bilgilendirdi ve Kıbrıslı Türklerin hemen hemen yarısının söz konusu mitinge katılmış olmalarına dikkatlerini çekti.