arşivAli SarıtepeİLETİŞİM AYAKLANMALARI, TUNUS VE ÖRGÜTLENME - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

İLETİŞİM AYAKLANMALARI, TUNUS VE ÖRGÜTLENME – Ali Sarıtepe

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kuzey Afrika’da ki son gelişmeler, bizi tekrar sınıflar arasındaki çatışmanın, uyuşmanın/ uyuşturulmanın ana sarkacı olan örgütlenmeye götürmektedir.

Kendisini sürgüne çıkaran devlet başkanının uzun dönemli iktidarının sonu ortaya çıkmıştır. Halkın; demokrasi ve özgürlük yaşamının dışında tutulması, militer örgütlenmelerin topluma susturucu davranışları, hukukun adalet ölçüsüyle karşılaştırılmaması ve ekonominin saçayaklarının devlet başkanlığı yakınlığıyla oluşmuş olması, bu gün ortaya çıkan Tunus hallerinin yaratma koşullarıdır.

Aşağı yukarı tüm İslami ülkelerde olan baskı ve baskılama politikaları, uygulamaları Akdeniz çanaklı ülkelerde de yaşam biçimi olarak egemen kılınmıştır.

Toplumdaki örgütlenmelerin ve düşünmelerin açık alanda yaşayabilmesinin ana şartı, bunların egemenlik güçlerince kabul edilebilir sınırlar içerisinde olabilmeleri ile doğru orantılı olmalarıydı.

Bugün ortaya çıkmış olan başkaldırı, geçmiş yaşamda ki yaşanılmaması gerekenlerin yoğun olarak yaşanılmasının sonucudur. İletişimin yaygınlaşması ve bunun sınırlanması imkanlarının kısıtlı olması iletişim ayaklanmaları olgusunu ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Ayaklanma bir anda toplumsal kabul görerek, mevcut yönetme biçiminin artık yürüyemeyeceğini açığa çıkarmış haldedir. Zaten bunun bir sonucu olarak, devlet başkanı kendisini sürgüne çıkarmış durumdadır.

Toplum ayaklanması bu getiriye neden olurken, aynı zamanda da kendi cenahındaki eksiklikleri de ortaya çıkardı. Ortada yakıcı bir şekilde duran siyasi talepler bulunmamaktadır. Eskiye muhalefet, yerine neyin konması gerektiği noktasında siyasi talep olarak belirginleşmemiştir.

Bu tür durumlarda iktidardaki siyasi güç, teyakkuz durumundaki toplumu dikkate alarak ve kendi gücünü azaltmayacak yeni yönelişlere girerler. Bugün, Tunus’ta olanda budur. İktidardaki siyaset, birtakım erklerde nöbet değişikleri yaparak sorunu yumuşatarak halletmek yoluna gitmektedir.

İletişim kaynaklı bu ayaklanma, Tunus’ta muhalefetin siyasi örgütlenmesinin, siyaset ve örgütsel yetersizliğini açığa çıkarmış bulunmaktadır. Sendikaların ana karakteri olması gereken ekonomik-politik-ideolojik mücadele anlayışları ve bu anlayışın kendi geçirgenlikleri yaşamın içerisinde kendini gösterememektedir. Sınıf bağlamındaki siyasi mücadele toplum talebi karakterine yükselememiştir. Ufukta gözükebilecek olan ise, geçmişteki birikimleri ile siyasal-İslam durmaktadır.

Ayaklanma anındaki bu gibi durumlarda mücadele, egemen sınıf ittifaklarının kendi aralarındaki yarılmalarının yaratmış olduğu güç birikiminin kudreti tayin edecektir. Tunus, geleceği itibari ile bu sürece girmiş bulunmaktadır. Sürgüne çıkmış devlet başkanı eksenli ekonomik ve siyasal güç örgütlenmesi ve bunların zamanını doldurmuş olduğu noktasında ifadelerde ve tutum alışlarda olan ekonomik ve siyasi güç arasındaki mücadeleye sahne olacaktır. Görünen odur ki, devlet başkanı şürekası bu sürecin yenilen tarafı olmaya en büyük adaydır.

Lokal ayaklanmaların genel ayaklanmalara tekabül etmesi önceki dönemlerde zaman alırken, teknoloji kullanımının yaygınlığı zaman dilimi aralığını ortadan kaldırmıştır. Dolayısı ile, eskiden güçlerin çoğalması başlı başına bir sorunken, şimdi böyle bir durum olmamaktadır. Dakikalar içerisinde bilgiler ve durumlar en ücra noktalarla kadar ulaşabilmektedir.

Gelinen noktada:

İnternet; iletişim, paylaşım vb alanlarda, toplumlarda bilgi edinme temelli öğrenme dayanışmasına dayanan ortak tavra potansiyel olma imkanlarını yükseltti.

Bunun yanında, örgütlenme; bilgi edinme imkanları ve söz söyleme/paylaşma imkanları yaratmasından dolayı, eskisi gibi kapalı devre örgütlenmelerinde bürokratik ve bilgi tekeli olma imkanlarını ortadan kaldırmıştır. Örgütsel yapılanmanın vazgeçilmezi olan liderlik/önderlik kavramında olması gereken birtakım donanımları da daha belirtik bir şekilde açığa çıkarmıştır. Önderlik vasfı; bilgi, bilme yüksekliği ve bunun yorumlanması güç ve kalitesinin toplumsal kabulle uyuşması dayatıcı bir karakter haline gelmiştir.

Örgütlenmeler; kendilerini yeni duruma yönelik olarak yapılandırmadıkları müddetçe, geçmişte kalmış olan kimi biçimlenmelerle, iletişim ayaklanmaları ile aralarında bağ kurma beceri eksiklikleri onlara hayat içerisinde maddi güç olma imkanı tanımayacaktır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin