arşivUlus IrkadGELDİĞİMİZ NOKTAYI DEĞERLENDİRMEK - Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

GELDİĞİMİZ NOKTAYI DEĞERLENDİRMEK – Ulus Irkad

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kıbrıstürk halkı oldukça önemli bir noktaya geldi. Ama Kıbrıstürk halkının şimdiki pozisyonunu veya durumunu değerlendireceksek şu banda kapitalist sistemin yaşadığı global krizi de düşünmemiz gerekecek. Gerekmekte pek tabi ki…Şu anda Global kirizin bizim geleceğimizi de etkilediği hatta çözümü de etkileyeceği noktasına da gelmemiz gerekmekte. Söz ekonomiden açılmışken son zamanlarda yapılanları değerlendirirsek veya 36 seneyi değerlendirirsek 36 sene önce büyük iddialarla Kıbrıstürk halkına mutluluk ve huzur hatta özgürlük vaat edenlerin de politikalarının tartışılması gerektiğini gözlemleyebiliriz. Bağımsız ve tanınmış bir ülke vaat ediyorlardı, yanlışlarıyla onu da yıktılar. Ekonomi ise artık gittikçe Türkiye’ye bağlanarak bugünkü halini aldı. Ben bunun yanında serbest piyasa önerileri veya çözüm yollarını serbest piyasa içerisinde sunanları da eleştirmek gerekir diyorum. Sol çözümlerden uzaklaşarak gemiyi serbest piyasa kayalarına toslayanlar da bana göre artık söz haklarını yitirdiler. Yani statükocu zihniyetlerle uyuşarak hükümetçilik oynamak isteyenlerin de artık pili bitmiştir ve eğer kendilerini geliştirmezlerse bu halka daha da çok kaybettirecekleri üzerinde düşünmekteyim. Politikalar tozpembe hayallerle uygulanamazlar. Serbest Piyasa’nın alternatiflerinden başka alternatifler yok mu? Var elbette. Niye olmasın? Ama oyunun kurallarından çıkmak gerekmekte. Bunun alternatiflerini de bizim yaratmamız gerekiyor. Şimdi belli ki Türkiye devleti ve hükümeti artık Kuzey Kıbrıs’a yatırım yapmak istemiyor veya belki de bizdeki yöneticileri bir çözüme zorlamaktadır. Veya belki de artık fazla masraf yapmadan Kuzey Kıbrıs’ı yönetmek ama kendi politikalarını devam ettirmek istemektedir. Eğer bu böyleyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını buradaki yöneticilerin onlara söylemesi gerekiyor. Şu andaki vizyonda seyrettiğimiz mizaçlar bu gerçeği yerine getiremezler ama buna meyilli,  bu politikaları belirleyen örgütler ve partiler nasıl ki bundan yedi sene önce ortaya çıkmışlardı, tekrar ortaya çıkıp Ankara’dakilerle açıkça görüşmelidirler. Ve eğer 36 yıldır uygulanan politikalar uygulanmayacaksa buna yönelik taleplerini Ankara yöneticilerine sıralamalıdırlar. Onlar da Ankara’dan taleplerde bulunmalıdırlar. Bu talepler içerisinde piyasada Euro kullanılması talebi de olabilir.

Eğer Ankara, 36 yıldır uygulanan politikalarını terk etmişse ki, yapılanlar buna delalettir, Kıbrıstürk halkı da buna karşı güvenliğini ve geleceğini garantiye almalıdır. Ve vakit geçirmeden, bakın özellikle vurguluyorum, Türkiye ile masaya oturulmalıdır. Çünkü Geçen CTP ağırlıklı hükümet ve şimdiki UBP hükümeti Ankara’dan karşı talepte bulunmamıştır. Madem ki değişiklik yapılmıştır ve Ankara ekonomik politikalarıyla bağlantılı olarak siyasetini değiştiriyor, Kıbrıstürk halkının gerçek temsilcileri, örgütler ve gerçekten halkın menfaatini düşünen ve meclise hiç girmeyen YKP gibi partilerin de oluşturacağı grup , parti ve örgütler de bir araya gelerek, Ankara’ya  bu değişen gerçekler etrafında taleplerde bulunmalıdırlar. Bu acil bir taleptir ve bu teklifi ben bir aydın olarak kaleme alıp örgütlere sunuyorum. Kıbrıs hakkında görüşmelerin de ele alınacağı bu aşamada, eğer Kıbrıstürk halkının öz örgütü olan örgütler söz sahibi olarak ses yükseltmezlerse, sonunda yokluş hepbirlikte olacaktır.

Ankara ile görüşüldükten ve ortak noktalar elde edildikten sonra bu toplu örgüt temsilcileri hem BM hem de AB yöneticileri ile masaya oturarak Kıbrıstürk halkının geleceğini belirleyecek toplantılar yapmalı, ekonomik önlemler için onlarla işbirliğine gitmelidirler. Kuzey Kıbrıs’ta AB vatandaşı olan en az yüzbin insan yaşamaktadır ve AB’nin bu talebe yaklaşması hukuk, insan hakları ve uluslararası ilkelere ters düşmez.

Bu toplantı ve görüşmeler olduktan sonra gene arada diyalogla gerek siyasal görüşmeler ve gerekse ekonomik girişimler yapılarak öncelikle Kıbrıstürk halkının ekonomisi düzenlendikten sonra elbette aynı örgüt veya ortak birlik, hem çözüm şartlarını görüşmeli ve hem de bir seçime giderek Kıbrıslıtürklerin siyasal iradelerinin meclise yansıyan bir sonucunu elde ettikten sonra mecliste ve hüümette de gereken değişikliklere gitmeli, daha etkin olmalı ve Kıbrıslıtürklerin hayatiyeti için içte gereken değişiklikleri yapmalı.

Elbette Kıbrıs’ın bütünlüğü…Elbette birleşik Kıbrıs… Ama Kıbrıslırum egemenler herhangi bir çözüme yanaşmazlarsa, bu oluşum, aynı esaslar çerçevesinde ve kurduğu ilişki ağlarıyla AB ve Türkiye ile siyasal karşılıklılık ilkesi içerisinde temaslarını sürdürmeli, AB’den iki temsilcilik için talepte bulunmalı ve her zaman için fonksiyonlarına devam ederken, oluşacak bir çözüm için de hazırlıklı olmalı.Bunun yanında yeni bir çözüm ve barış için de her iki bölgede de, her alanda reform ve değişimler için hazırlık taleplerinde bulunmalı.

Bu konuda görüş öne sürecek arkadaş ve dostların da görüşlerine açığım. Ama şunu da belirteyim son yapılan ekonomik değişikliklerle artık yeni bir safhaya geldiğimizi bir kere daha vurgulayarak yukarıdaki düşüncelerimin herkes tarafından değerlendirilmesi taraftarıyım.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin