arşivUlus IrkadNE OLACAK BİZİM BU MEMLEKETİN HALİ?- Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

NE OLACAK BİZİM BU MEMLEKETİN HALİ?- Ulus Irkad

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kıbrıslıtürkler  tahtavaralli’de son olarak UBP’yi denediler ve gene sükut-u hayale uğradılar. UBP aynen CTP gibi seçimlerde veya daha önceleri hiç öngörmediği politikaları Kıbrıslıtürklerin önüne koyarak ve onların emeklerinin karşılığı olan maaşlarını da kesintiye uğratarak önlemler almaya başladı. Daha öncekiler gibi  sistem bu şekilde devam ettikçe de böyle olacak. Kıbrıslıtürklerin Ankara hükümetlerinin Ankara’da hazırlayacağı paketlerle hayatlarını devam ettirmeleri artık hiç mümkün görülmemekte. Önemli yetkililere basın toplantılarında  soruyorlar nüfus sayımız ne kadar diye, yanıt verecek adam pek çıkamıyor. Kimse net yanıt veremiyor. Ve sorunlar da gittikçe yığılmakta. Şunu da yine vurgulayayım katiyetle bu yazı yazılırken hedefim çalışan kesimleri, mazlum insanları rencide etmek değil. Yanlışlar emekçilerden gelmiyor çünkü, devlet ve hükümetlerle onların koruduğu sistemler daha da etkili yanlışlıklarda.Toucoville’in bir yazısını okumuştum bir zamanlar, o bile yaklaşık bir yüz sene önce nüfusun kalkınmada önemli olduğunu, oynak hareket halindeki nüfusların ancak bir ülkenin iflasını getireceğini söylemekteydi. Devamlı göçeden bir nüfusla siz sanayiyi veya sanayi devrimini gerçekleştiremezsiniz ki?  Demek ki ekonomiyi denetleme altına almak şart. Nüfus en başta olmak şartıyla fiyatlardan tutun herşeye bir denetleme ve bir gem vurmak şart. Peki bu nasıl olacak? Olacağı şu: Belli ki Türkiye hükümetleri de bundan sonra artık buradaki ekonomiye bir çare getirmekten aciz ve de artık o bütçe şişirmeleri de yok. Geçmiş CTP hükümeti bu konuda uyarılmasına rağmen o da birçok istihdamlarda bulunmuştu. Yani o da kendinden öncekilerin veya kendinden sonrakilerin 36 yıldır uyguladıklarını uygulamıştı. Gerek bir önceki hükümet ve gerekse şimdiki hükümet de eskisi gibi artık ekonomide ben ne yaparsam yapayım Türkiye bana yardım edecek rahatlığında değil. 13. Maaş bile çalışanlara kısılan paradan verilecek. Sonra da alın size 13. maaş denecek. Ankara artık eski gentleman’s agreementleri de pek fazla takmamakta. Ama Ankara oradaki o karşılıklı veya kendiliğinden oluşan o ortamı da kendi menfaatleri doğrultusunda bozmuş. Artık buradaki hükümetlere tek bir şey kalıyor: Ankara ile açık açık tüm detaylarıyla bu konuları masada konuşmak. Öyle yollara çıkıp bağırın şeklinde de önermiyorum ama belli ki artık Ankara’daki devletin yetkilisi AKP hükümetine gidip açık açık Kıbrıs’taki durumu anlatacak ve masada çözmeye çalışacaksınız. Öyle Kıbrısrum’u gibi masada görüşür gibi onunla da görüşmek şart. Neleri görüşmek şart bu durumda:

1-Kıbrıslıtürklerin serbest iradesiyle bir seçim yapılıp seçilen partiye çözüm, ekonomi ve politika dahil Kıbrıslıtürklerin menfaati neyse o hak verilecek ve bu konuda özgür olduğu söylenecek.

2-Türkiye yetkililerine madem ki 36 senede şimdiye kadar oluşan denge bozulmuş ve siz de gerekeni yapmıyorsunuz bana artık nüfus göndermeyin, bu politikalara son verin ve oluşan travmayı da ortadan kaldırın denecek. Denmeli. Çünkü devamlı oynak nüfus oldu mu sadece Kıbrıs’ta değil başka kalkınmış ülkeler bile bir ekonomik plana, öngörüye gidemiyor. Planlı bir ekonomi ortaya çıkacaksa, bir ülke yetkilisinin nüfusunu bilmesi şart. Eğer nüfus politikaları bu kadar önemli olmasaydı bütün ülkeler diğer ülkelere niye vize koymakta? Her ülke planlama yapmak için kendi nüfusunu kontrol altına alır. Hangi ülkede dıştan gelen o ülkenin kaderini belirlemekte? Hiçbir ülkede…

2-Derhal  para birimi değişmeli ve AB muktesaplarına uygun bir ülke haline gelmeli. Derhal Euro kullanılmaya başlanmalı. Bu arada burada  yaşayan 100,000 AB vatandaşı için AB bankalarından düşük faizli krediler talep edilmeli ve ekonomi ona göre düzenlenmeli. Paranın ekonomik istikrar yaratmak için kullanılacağı konusunda hem buradaki yetkililere hem de AB yetkililerine güvence verilmeli.

3-Kıbrıslırumlarla gerçekten Kıbrıslıtürklerin kendileri masaya oturup al-ver süreciyle bir çözüme gitmeli. Siyasal çözüm de artık bu şartlarda elzem hal durumuna geldi.

4-Kıbrısrum tarafındaki siyasal ve yapısal durum bir barışa ve Kıbrıslıtürklerle yeniden paylaşıma açık değil ve gereken güvenceler verilmiyorsa, Kıbrıslıtürkler dünya kamuoyundan tekrar birleşmenin şartları belirlenene kadar ve de demokratik bir rejim altında kendi bölgelerinde, kültürel, ekonomik , siyasal ve de demokratik geleceklerini ve yapılarını sürdürmek için yetki istemeli, şatlar olgunlaştığında da tekrar görüşmeleri devam ettirmeli. Veya görüşmelere bir sonuca gidinceye kadar devam etmeli ve Kıbrıslıtürklerin kendilerini idame edecekleri bir noktaya kadar gelmeli.

Hem Türkiye ile hem de Kıbrıslırumlarla bu konularda yapılacak görüşmelerin birçok sorunu çözeceği ve Kıbrıslıtürklerin önünü açacağını sanıyorum. Kavga etmektense konuların masaya konarak görüşülmesi halkların menfaatları açısından çok daha iyidir diye düşünmekteyim.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin