YKP Yürütme Kurulu Üyesi Alpay Durduran bir kez daha Kıbrıs’ın kuzeyindeki ekonomik yapı ile ilgili “birleşik faiz tam bir skandal ve halkın soyulmasına hizmettir” diyerek uyardı. Konu ile ilgili açıklamanın tamamı şöyle:
İflaslar ve çek yasaklarıyla gündemi dolduran ekonomik sorunların temelinde üzerinde yeterince durulmayan konu para politikasıdır. İnsanlarımızın anlamaması için tartışma dışı tutulan Türk parası kullanımı Türkiye’nin para politikasının da burada yasa ile korunmasına zorunluluk getirmektedir. Bu nedenledir ki merkez bankasının başına atamayı Türkiye yapmaktadır. Ancak Türkiye’de başarılı sayılan ve geçen dönemin yüksek enflasyon ve devalüasyon sarmalına çare olarak gösterilen para politikası, Türk parasına serbest faiz yerine yüksek faiz uygulayarak daha az yüksek tutulan döviz faiziyle borçlanma olanağı elde etmeyi amaçlamamaktadır. Bu ise ancak düşük ücretlerle kârlılığın sürdürülmesine izin vermektedir. Türk parasının yabancı paralar karşısında aşırı değerlenmesine de yol açmaktadır.
Bu husus Türkiye ekonomistleri tarafından da tespit ve eleştiri konusu yapılmaktadır ama değiştirilmesine karar verilememektedir.
Bizde ise insanlarımızın yaşam düzeyini daha da düşürmeden sürdürülebilir bir ekonomik ortamın yaratılmasına izin vermemektedir. Faizlerin patronu olan merkez bankası bile bile bu sakat durumu sürdürmekte aracılık etmektedir. Yüksek faizlerle aşırı değerli Türk parası ve yüksek döviz faizleriyle borçlanmayı sürdürme olanağını korumak Türkiye’nin işi ise bizim işimize gelmediğine göre buna karşı önlem almak da bizim içimiz olmalıdır.
Kıbrıslının devletten vergi kaçırmadan ve sübvansiyon almadan yaşayabilecek bir ekonomik sektör bulamamasına olanak yaratmak mümkün olsaydı bugüne kadar bulunurdu. Sadece ithal mallarının ticareti ile ayakta duranlar varsa başka düşüncelere itibar etmek gereklidir.
Faiz para kazanma olanağı olarak kabul edilemez. Faiz sadece borç verenin parasını geri alamaması riskini karşılayacak kadar olabilir. Yatırım için borçlanma yatırımın kârlılığına göre ve taşıdığı riske göredir ki çeşitli iştirak şekilleri devlet denetim ve desteği ile şirketler yasası ve benzeri yasalarla kabul ve düzene alınmaktadır. O nedenle derhal faizlerin düşürülmesi gereklidir. Mahkeme kararlarında bile %80 faizlerin kabul edilmesi yüksek enflasyon ve devalüasyon zamanının kötü bir alışkanlığıdır. Bu kader değil düzeltilmesi gereken bir felakettir.
Birleşik faiz ise tam bir skandaldır ve halkın soyulmasına hizmettir.
Yüksek mahkeme faizden faiz alınamaz kararını almış ve meclisi göreve çağırmıştı. Gereğinin yapılması için beklenmemesi gerekir.
Türk parasının yerel ve resmi para olarak korunmasına son verilmeli, faizler düşürülmeli ve dövizleri Türk parasına çevirme zorunluluğuna son verilmelidir. Bir para birimi mesela Euro seçilip muhasebe temelden ona bağlanmalıdır.
Bileşik faizin ve ileri tarihli çeklerle borçlanmanın önüne geçmek için de gerekenler yapılmalıdır.